Serinin son bölümü Sibirya’dan Anadolu’ya, büyük Türk göçlerinin izlerini takip ederek, tarihsel bir yolculuğa çıkartıyor. Bu bölümde, Türklerin Orta Asya’daki anayurtlarından batıya, özellikle Anadolu’ya doğru gerçekleştirdikleri kitlesel göçler ele alınıyor. Belgesel, bu göçlerin yalnızca coğrafi değil, kültürel, politik ve dini etkilerini de gözler önüne seriyor.
Bölümde, göç yolları üzerindeki önemli duraklar, karşılaşılan kavimlerle etkileşimler ve bu etkileşimlerin mimariye, dile, giyime ve sosyal yapıya nasıl yansıdığı detaylı biçimde inceleniyor. Göçler, yalnızca yer değiştirme değil, bir kültürün başka kültürlerle karşılaşarak yeniden şekillenmesini de beraberinde getiriyor.
Belgesel, bu göçlerin sonucunda Türklerin Anadolu coğrafyasına nasıl yerleştiğini, burada nasıl yeni bir kimlik oluşturduğunu ve binlerce yıl süren bu yolculuğun nasıl günümüzdeki Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar uzandığını kapsamlı bir anlatımla izleyiciye aktarıyor. Sibirya’dan Anadolu’ya, taşlara kazınmış tarihimizin en uzun ve en etkileyici hikâyesidir.