Pisagor efsanesi ile başlayan bu bölüm, onun sadece matematikle değil müzik, astronomi ve felsefe ile de ne kadar iç içe olduğunu vurguluyor. Pisagorcu okulun sayıya yüklediği mistik anlam, matematikte ilk soyutlamaların temelini nasıl oluşturduğunu gösteriyor. Ayrıca sayıların evrensel dil haline gelmesindeki önemi irdeleniyor.
Sahnedeki reenaktmanlar, geometrik çizimler ve antik Yunan kültürüyle harmanlanan anlatı, Pisagor’un mirasını çok boyutlu bir perspektifle sunuyor.